FaydAlı BilGileR

KArbon Ayak İzi NEdir?


Nedir Bu Karbon Ayak İzi?

Şimdilerde çokça duyuyoruz, sürdürülebilir çevre, karbon ayak izi, iklim değişikliği… Aslında tüm dünyayı ilgilendiren bu önemli konularda pek bilgimiz yok, hepimiz kulaktan dolma birkaç şey biliyor, tam olarak neler olduğu, kimin ne yaptığı ya da yapmadığı? Nasıl düzeltilebilir? Düzeltilebilir mi? Düzeltmek gerekli midir? Gibi soruların cevabına da çok takılmıyoruz. Birbirinden ayrılamaz bu üç olgunun insan eliyle oluşturulan ilk ayağı olan karbon ayak izinden bahsetmek istiyorum.

Karbon ayak izi, özet olarak çevreye verdiğimiz zararın ekolojik olarak karbondioksit cinsinden ölçülebilmesidir.
İnsan karbon ayak izi, her insanın ulaşım, ısınma, enerji tüketimi veya satın aldığı her türlü ürün neticesinde atmosfere yayılmasına neden olduğu karbon miktarını anlatmak üzere kullanılan bir terimdir. Örnek verecek olursak her türlü atıklar, imalatçıların gereksiz ve tabiatta bozulmayan ambalaj malzemeleri kullanmaları, ambalajsız tüketilebilecek ürünlerin ambalaj kullanılarak tüketilmesi, vb. karbon ayak izini oluşturur. Bunların önlenmesi ve / veya azaltılması ise karbon ayak izini küçültür.

Tabi ki kitlesel olarak yapılacakların yanı sıra, sen kardeşim, arkadaşım tek başına birey olarak da adımlar atabilir, karbon ayak izini düşürmek ve doğal kaynaklara saygılı yaşayabilmek için bazı adımlar izleyebilirsin…

Neler mi bunlar?

Çok basit ilk adım, Beslenme Alışkanlıklarını İyileştirebilirsin!

Karbon ayak izinizi düşürmek için enerji ve yakıt tüketimi dışında beslenme alışkanlıklarınızı da iyileştirebilirsiniz. Tüketilen her besinin üretim aşamasında doğaya belli miktarlarda karbondioksit salınır. Bu nedenle de üretiminde daha az karbon salınımına neden olan besinleri tercih ederek doğaya katkıda bulunabiliriz. Bunun için örnek vermek gerekirse, Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre tüketilen et %50; rafine yağ, şeker ve alkol gibi ürünler ise %20 oranında düşürülürse, tarım arazileri verimliliği %43 oranında iyileştirilebilmektedir.

Yerli Gıda Tercih Edebilirsin!

Gıdaların uzun mesafeler kat ederek son tüketiciye ulaşma sürecinde kullanılan enerji ve tüketilen yakıt karbon ayak izini artırır. Bu nedenle yerel gıdaları tercih edebilirsiniz. Tabi bu işe önce yerli ürünleri kullanmakla başlayabilir, satın aldığımız ürünlerde menşei bilgisini kontrol ederek ‘Türkiye’de üretilmiştir.’ İbaresi bulunan ürünleri tercih edebilirsin. Daha sonrasında yerel olarak sağlanabilecek ne gibi ürünler var, kendi bölgemde, şehrimde, köyümde en kolay ve taze nelere ulaşabilirim? Gibi küçük araştırmalar yapıp, hemen işe koyulmak gerekir. Emin olun başladığınız bu serüven yaşam biçiminize dönüşecek ve sizlere birçok ufuklar açmasının yanı sıra, sağlıklı beden, sağlıklı ruh hali olarak geri dönecektir.

Organik Gıda Tercih Edebilirsin!

Yerli gıda gibi organik gıda da üretim ve ulaştırma sürecinde enerji kazanımı sağlar. Bu da karbon ayak izini doğrudan düşürmede izleyebileceğiniz adımlardan biridir. Sadece satın alacağınız zaman değil, üretim yapacağınız zaman da organik üretim üzerine adımlarda bulunabilirsin. Mesela hammaddeyi alırken belki zirai ürün diye devlet kurumlarından aldığın tohumların menşei(nereye ait olduğu) hakkında bilgi edinebilir, yine yerli tohumu tercih ederek bu sürece katkıda bulunabilirsin. Tabi ki organik üretim için gerekli bir çok prosedür bulunuyor, ilaçsız üretim, ata tohumu ya da organik içerikli tohum kullanımı, toprak analizlerinin belirli kriterlerde olması, vs. gibi. Ancak bunların yanı sıra organik üretim yapılacak alanların civarının da temiz içerikli üretim yapıyor olması senin elinde, en azından bir şartı karşılayarak başlaman bile tüm çevreye sağlayacağın faydayı bir adım öne götürecektir.

İhtiyacın Kadar Gıda Tüketebilirsin!

Gıda atıklarının taşınması ve çürümesi sera gazı emisyonlarını artırır. Sadece ihtiyacınız kadar gıda tüketerek bile bu durumun azalmasını sağlayabilirsiniz. Pazar alışverişi yapıp buzdolabında çürümeye bırakmamak, ya da tabaklarımızda artık bırakmamak bile senin sayende kurtarılan bir deniz yıldızı gibi çevreye toplu etkiler sağlayacaktır.

Sürdürülebilir Yaşam Bakış Açını Geliştirebilirsin!

Sistemler arasındaki ilişkileri ve etkileşimleri anlamadan sürdürülebilirlikten bahsedemeyiz. Ekolojinin ekonomiyle bağını, ekosistemdeki sorunların sosyal sorunlar ile bağını görmeden herhangi bir sorunumuzu çözemeyiz. Bu yaklaşım da işleri daha zorlaştırıyor gibi görünebilir; ancak gerçek bir çözüm için kaçınılmaz ve aslında zorlaştırmıyor, aksine etkili çözümler üretebilmemiz için işimizi kolaylaştırıyor. Bütüncül ve sistemik bakış açısının Türkiye’de eksikliğini hissediyoruz elbette; yaygınlaştığı takdirde üniversitelerde verilen eğitimde, tüm sorunlarla ilgili haberleri verirken basında, yerel ve ulusal ölçekli tüm politikalarda çok önemli etkileri olacaktır.

Geri Dönüşüme Dikkat Edebilirsin!

Geri dönüşüm bilinci kazanmak belki de uygulayabileceğiniz en basit ve etkili yollardan biridir. Kağıt, cam, ambalaj, yağ vb. atıklarınızı ayırarak doğaya sürdürülebilir enerji ve verimlilik adına büyük katkı sağlayabilirsiniz. Eğer geri dönüşüm kutularına erişiminiz yoksa kağıt veya yağ atıklarınızın toplanması için ilçe belediyenize ulaşabilirsiniz.

Organik Atıklarını Toprağa Verebilirsin!

Geri dönüşüm atıklarını ayırmak gibi, doğaya geri dönebilecek ve zarar vermeden çözünebilecek kimi organik atıkları toprağa geri kazandırmak, karbon ayak izinizi düşürecek adımlardan biridir. Bu konuda bağı bahçesi olan daha şanslı tabi, ancak günümüzde bu konuda evlerimizde de yapabileceğimiz uygulamalar var;

kompost! Hayvansal ve bitkisel atıkların çürütülmesi ya da öğütülmesi sonucunda elde ediliyor. Kompost, doğrudan gübre yerine geçmiyor. Ancak kompostun içeriğinde toprağa verim kazandıran besin maddeleri bulunduğu için toprağın yapısal düzenini ve ph dengesini korumaya katkısı çok büyük. Komposta belirli eklemeler yapıldığında da oldukça kaliteli bir gübre elde etmek mümkün oluyor.

Eşyalarını Yeniden Kullanabilirsin!

Eşyalarınızı mümkün olduğunca uzun süre kullanarak ve gerekli olanları satın alarak tüketim alışkanlıklarınızı iyileştirebilirsiniz. Sökükleri dikmek, kaliteli parçaları onarmak eskilerde kaldı biliyorum, ama gelenek ve göreneklerimizi yaşatmak çevreye de katkı sağlayacaksa denemeye değez mi? Kullan at parçalardan çok, uzun süre kullanabileceğiniz, doğal içerikli ürünler satın alarak eşyalarınızı değerlendirebilirsiniz. Hem senin hala kapsül gardırop deneyimin yok mu? Böylece trendi de takip edebilirsin…

Yeşil Alanları Koruyup Artırabilirsin!

Çevreye geri kazandırmanın en iyi yollarından biri yeşil alanları korumak ve artırmaktır. Yeşil bitkiler sağladıkları başka binlerce faydanın dışında, CO2’yi emer ve insanlar ve hayvanlar tarafından kullanılan oksijeni serbest bırakır. Genç bir ağacın her sene ortalama 13 kilo karbondioksit emdiğini biliyor musun?

Çevre Temizliğine Dikkat Edebilirsin!

Sokakları, caddeleri, şehri, sahili, denizi, kısacası değdiğiniz her yeri eviniz gibi temiz kullanarak bu ortak yaşam alanlarını çok daha sağlıklı ve doğaya zarar vermeyecek alanlar haline getirebilirsiniz.
Bilgi Edinebilirsin ve Paylaşabilirsin!

Bir problemi çözmenin ilk adımı onu anlamak ve kabul etmektir. Bu nedenle karbon ayak izi nedir, nasıl azaltılır konularında kendinizi geliştirmelisiniz. Bilinçlenmek için yukarıda bahsettiğimiz konularda okumalar yaparak, bunları arkadaş sohbetlerinde paylaşabilirsiniz. Utanmayın sakın, konuşun, anlatın, göreceksiniz ki etkisi güzel olacaktır.

Ortaklaşa Çalışmalar Yapabilirsin!

Bireysel bilinçlenme ve uygulamaların büyümesi, doğanın yeniden kazanılması ve sürdürülebilir bir gelecek için başlıca gerekliliklerden biridir. Ortaklaşa çalışmalar yürüterek, bilgiyi yayarak ve bunu daha büyük adımlar atabilecek kurumlara ulaştırarak karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz.
Bir bireyin, bir ülkenin veya bir kuruluşun sürdürdüğü faaliyetler sonucu atmosfere saldığı sera gazlarının karbondioksit cinsinden karşılığı karbon ayakizi olarak adlandırılır (Plassmann ve Edwards-Jones, 2010). Doğal süreçte doğa atmosferde bulunan sera gazlarının dengesini sağlamaktadır. Karbon ayak izi hesabı daha ne kadarlık bir biyokapasiteye ihtiyacımız olduğunun cevabını vermektedir.
İnsanların yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeleri için ısınma, pişirme, ulaşım gibi fosil yakıt temelli faaliyetleri sera gazı salımına neden olmaktadır. Doğrudan salımların yanı sıra dolaylı salımlar da karbon ayak izinde önemli bir yer tutabilir. Dolaylı salıma neden olan endüstriyel süreçlerin karbon salımında payı büyüktür. Bir ürünün üretilmesinden, taşımacılık da dahil, bertaraf edilmesine kadar izlenen tüm süreçler karbon ayak izinin bir parçasıdır. Örneğin; 70 cc’lik cam şişenin üretilmesi için atmosfere salınan sera gazı miktarı 1 kg CO2 eş ‘dur (ESG, t.y.). Hayvancılık faaliyetleri, tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi için uygulanan yöntemler de önemli miktarda sera gazı salımına neden olmaktadır. Örneğin; 1 kg sert peynirin üretilmesi için atmosfere 12 kg CO2 eş salınmaktadır (ESG, t.y.). Karbon ayak izi hesaplanırken seyahatler dahil tüm ulaşımlar, evde kullanılan enerji türü ve miktarı, tüketilen besin türleri ve miktarları, satın alınan ürünler dikkate alınmaktadır (The Nature Conservancy, t.y.). Bir bireyin karbon ayak izini azaltması için ulaşım alışkanlıklarını, beslenme şeklini, ısınma türünü ve doğalgaz kullanımı yerine biyoenerji gibi alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi pişirme yöntemlerini değiştirmesi gerekmektedir.

Kaynakça
ESG. (t.y.). Karbon ayak izi dengeleme. ESG Turkey Danışmanlık. https://www.esgturkey.com/karbon-ayak-izi-dengeleme/#1620737374123-7d2f8a66-d8d2 (19 Aralık 2021)
Plassmann, K., & Edwards-Jones, G. (2010). Carbon footprinting and carbon labelling of food products. In Environmental Assessment and Management in the Food Industry (pp. 272-296). Woodhead Publishing