Neden Temiz GıDa?
Temiz gıda kavramını son zamanlarda çok sefer duymuşsunuzdur. Clean eating olarak da bilinen temiz beslenme, belli bir süreyle yapılan şok diyetlerin aksine sizi bir yaşam tarzı olarak dengeli ve sağlıklı beslenmeye teşvik ediyor. Üstelik tükettiğimiz tüm gıdalara şüpheyle yaklaştığımız bu dönemde yeni bir çıkış kapısı oluyor.
Neden böyle bir kavram hayatımıza girdi, aslında bunu irdeleyerek başlamak gerekir. Azalan tarım alanları ile artan nüfusa yetecek kadar gıda üretmenin mümkün olmaması nedeniyle, tarım ilaçları kullanılarak elde edilmiş, genetik yapısı değiştirilmiş ve katkı maddeleri kullanılarak raf ömrü uzatılmış gıdalar hayatımıza girdiler.
Bilinçsiz kullanılan zirai ilaçlar, hormonlar, gümrüklerden elini kolunu sallayarak giren genetiği değiştirilmiş (gdo) ürünler, içeriğini ve menşeini bilmediğimiz ürünler insanlığın yeni ve en büyük düşmanı haline geldi.
Köyde-kentte yetişen ve doğal yöntemlerle elde edilen tohumlar ve ürünler yerine; laboratuar ortamında şekillendirilen, artık tohum vermeyen, görünümü aynı olsa da, tadı, kokusu, rengi, lezzeti ve dayanıklılığı aynı olmayan; her mevsimde sofraları süsleyen dayanıklı ürünler, binlerce sağlıksız katkı maddesi ile tabiatı bozulan, bu yapay ve sakıncalı gıda endüstrisi sayesinde insanlar her gün hasta ve her günü hastane koridorlarında geçirir haldeler.
İşte bu noktada yeni çıkış yolları arayan, bilinçli insanlar, aslında yeni olmayan bu kavramla sağlıklı hayata bir adım atmaya çalışıyor. Temiz beslenme!
Peki, temiz beslenme nedir, neleri kapsar?

Temiz gıdalar vücudumuzda toksik etki yaratmayacak, besin değeri yüksek, mevsiminde olan ve işlenmemiş gıdalardır. Bu gıdaları diyetimize sokarak hem sağlıklı bir bedene sahip olup hem de daha lezzetli gıdalar tüketmiş oluruz.
Genel olarak paketlenmiş yiyecek ürünlerini ve işlenmiş yiyecekleri mümkün olduğunca az tüketip, besinleri doğal haline en yakın şekilde tüketme anlamında kullanılıyor. Ama bu tüm yiyeceklerin çiğ halde yenmesi anlamına da gelmiyor. Temiz beslenme yiyeceklerinin özellikleri, evde pişirilmiş, en yalın halinde, koruyucu, renklendirici ve katkı maddesi içermeyen ve en az şekilde işlenmiş olmalarıdır.
Temelinde birkaç prensip bulunuyor. Bunlardan ilki doğal beslenmek ve doğala yönelmek, koruyucu, renklendirici, yapay tatlandırıcı içeren ürünleri tüketmemek. Bir diğeri ise eklenmiş seker tüketiminden kaçınmak. Kurabiye, kek, hazır soslar, bal, agave şurubu, paketli besinler tüketiminden kaçınılması gerekenler arasındadır. Ama taze meyveler, doğal karbonhidrat içerirler ve Temiz Beslenme de tüketimini destekler. Üçüncü prensip tam tahıl tüketmek ve son prensip ise yağsız protein tercih etmek. Yani Temiz Beslenme’ye göre eğer et tüketmeyi tercih ederseniz hindi, balık veya tavuk gibi yağsız seçenekleri tercih etmeniz gerekir. Et dışında az yağlı protein için tercihlerinizi ise yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohumlar gibi besinlerden yana yapabilirsiniz.
American Journal of Clinical Nutrition tarafından yayınlanmış bir araştırmaya göre satın alınan gıdalardaki kalorilerin %75’inden fazlası işlenmiş besinlerden geliyor. İşlenmiş besinler ev yapımı veya doğal olanlarla karşılaştırıldıklarında daha yüksek oranda seker, tuz ve yağ içerir. Yüksek oranda şeker, tuz ve yağ içeren besinler ise sağlık için çok fazla açıdan riskler oluşturuyor. Bunun yanı sıra işlenmiş besinlerdeki bazı katkı maddelerinin mikrobiyotamızdaki çeşitli bakterileri etkileyerek sağlığımızı tehdit edebileceğini gösteren çalışmalar da var.
Ayrıca yapılan çalışmalar daha doğal ve işlenmiş besinlerden uzak beslenmenin vücutta iltihap ve inflamasyon oluşumunu azalttığını gösteriyor. Sebze, meyve ve tam tahıllar üzerine kurulu diyetler depresyon, obezite ve kronik hastalıkların görülme seviyelerinde azalma ile ilişkilendiriliyor.
Kendinize çok keskin kurallar koymadığınız ve her besini dengeli bir şekilde tükettiğiniz sürece sağlıklı beslenebilirsiniz. Ama unutmayın ki ilaç ile zehir arasındaki fark dozdur. Yani sağlıklı da olsa her besini miktarına dikkat ederek tüketmek gerekir.
Temiz beslenmenin altın kuralları nelerdir?
Marketten aldığınız paketli ürünler için etiket okuma alışkanlığı kazanın.
“Sebze ve meyvelere bile güvenemiyoruz!” diyorsanız mevsiminde tüketilen ürünlerin, hormonlu sebze-meyve tüketimini önemli ölçüde azaltacağını hatırlatmak isteriz.
Yaz sebze ve meyvelerini kışın, kış meyve ve sebzelerini yazın da tüketmek istiyorsanız onları derin dondurucu için hazırlayarak ya da mevsiminde üretilen sebze ve meyvelerden herhangi bir katkı, koruyucu içermeden kurutulmuş, dolayısıyla besin değerleri korunarak muhafaza edilen meyve ve sebze kurularını da tercih edebilir, bunları güvenli bir şekilde depolayabilirsiniz.
Şeker ve tuz tüketimini mümkün olduğu kadar azaltın.
Çiğ ve işlenmemiş kuruyemişleri tercih edin.
Asitli içeceklerden, aşırı şekerli hazır meyve sularından uzak durun. Meyve sularınızı evde taze meyvelerden şeker eklemeden hazırlamaya özen gösterin. Ya da meyve kurular ile hazırlayacağınız şekersiz kompostolarınızı sağlıkla tüketin.
Yemeklerinizin içeriği kadar pişirme şekillerine dikkat edin. Fırın, ızgara ya da buharda pişirme gibi sağlıklı yöntemleri tercih edin.
Beslenmenize beyaz un yerine tam tahıllı unları dahil edin.
Son olarak bol bol su içmeyi unutmayın!
Sağlıklı beslenmeyi hayatın geneline yayarak, ‘Temiz Beslenme’ sayesinde “gerçekten” ihtiyacınız olan besinleri mümkün olan en sağlıklı şekilde tüketmeniz hastalıkların önlenmesine, daha mutlu ve enerjik hissetmenize yardımcı olacaktır.
